BOŞANMA DAVASINDA TAZMİNAT

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/22464

K. 2014/5606

T. 13.3.2014

• CİNSEL İLİŞKİYİ SAĞLAYAMAYAN KOCA ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Tamamen Kusurlu Olduğu - Davacı Kadının Maddi ve Manevi Tazminat İsteklerinin Reddinin Doğru Görülmediği )

• BOŞANMA ( Cinsel İlişkiyi Sağlayamayan Koca Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Tamamen Kusurlu Olduğu - Davacı Kadının Maddi ve Manevi Tazminat İsteklerinin Reddinin Doğru Görülmediği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Cinsel İlişkiyi Sağlayamayan Koca Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Tamamen Kusurlu Olduğu - Davacı Kadının İsteklerinin Kabulü Gereği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Cinsel İlişkiyi Sağlayamayan Koca Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Tamamen Kusurlu Olduğu )

4721/m.166,174

ÖZET : Davacı kadının cinsel ilişkiden kaçındığı veya engellediği yönünde bir delil ve iddia yoktur. Tarafların fiziki ve anatomik olarak cinsel ilişki kurmalarına engel bir hallerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre, cinsel ilişkiyi sağlayamayan koca, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurludur. Hal böyle iken tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ( kadın ) tarafından; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı ( koca ) tarafından ise; kusur belirlemesi, nafaka ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmanın eki niteliğindeki tazminat taleplerinin kabul veya reddi halinde taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmamasına göre davalının tüm temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu bulunmuş ve bu kusur belirlemesine göre de davacı kadının maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiştir. Davalı cevap dilekçesinde aralarında boşanmayı gerektirir bir geçimsizlik bulunmadığını, eşini sevdiğini ve evililiğin devamından yana olduğunu beyan etmiş ayrıca boşanma davasının açılmasından sonra Kumluca Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesinin 2012/148. değişik iş sayılı dosyası ile eve dönmesi için eşine ihtar göndermiştir. Davalının gerek dava dilekçesindeki beyanları, gerekse terk ihtarı ile eşinin mahkemece kusur belirlemesine esas alınan kusurlarını affettiği anlaşılmaktadır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan bu olaylar davacı kadına kusur olarak yüklenemez. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; tarafların 03.06.2009 tarihinde evlendikleri, boşanma davasının ise 27.04.2012 tarihinde açıldığı ve davacı kadının halen bakire olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının cinsel ilişkiden kaçındığı veya engellediği yönünde bir delil ve iddia yoktur. Tarafların fiziki ve anatomik olarak cinsel ilişki kurmalarına engel bir hallerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre, cinsel ilişkiyi sağlayamayan koca, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurludur. Hal böyle iken tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2. bentte gösterilen sebeplerle kadın yararına kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.