KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇU

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2014/15-24

K. 2014/337

T. 17.6.2014

* ADLİYE BİNASININ KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇU KAPSAMINDA İŞYERİ KABUL EDİLMESİ ( Belli Bir Görevin İfa Edilmesi Sebebiyle Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunu Düzenleyen Madde Kapsamında İşyeri Sayıldığı - Halka Açık Saatlerde Girilmesi Halinde Suç Oluşmayacağı/Gece Vakti Adliye Binasına Girilmesi Halinde İşyeri Dokunulmazlığının İhlali Suçunun İşlenmiş Sayılacağı )

* GECE VAKTİ PENCEREDEN ADLİYE BİNASINA GİRİLİP EMANETTEKİ UYUŞTURUCU MADDENİN ÇALINMAYA ÇALIŞILMASI ( Adliye Binasının Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunu Düzenleyen Madde Kapsamında İşyeri Sayıldığı - Halka Açık Saatlerde Girilmesi Halinde İşyeri Dokunulmazlığını İhlal Suçunun Oluşmayacağı/Suç Gece Vakti İşlendiğinden Mala Zarar Verme ve Hırsızlık Suçuna Teşebbüsün Yanında İşyeri Dokunulmazlığının İhlali Suçunun da Oluşacağı )

* İŞYERİ DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ ( Suçun Oluşması İçin İşyeri ve Eklentilerinin Açık Bir Rızaya Gerek Duyulmaksızın Girilmesi Mutad Olan Yerler Dışında Kalan İşyeri ve Eklentisi Olması Gerektiği - Adliye Binasına Halka Açık Saatlerde Girilmesi Halinde Suç Oluşmayacağı/Gece Vakti Adliye Binasına Girilmesi Halinde İşyeri Dokunulmazlığının İhlali Suçunun İşlenmiş Sayılacağı )

5237/m. 116

ÖZET : Uyuşmazlık; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir.

Bu suçun oluşabilmesi için işyeri ve eklentilerinin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentisi olması gerekir. Olayın meydana geldiği yer, adliye binasıdır ve kamuya ait bir binadır. Adliye binası belli bir görevin ifa edilmesi nedeniyle, konut dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen madde kapsamında işyeri olarak kabul edilmektedir. Halka açık saatlerde girilmesi halinde suç oluşmayacaktır. Gece girilmesi nedeniyle işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşacağı kabul edilmelidir.

Suç tarihinde gece vakti pencereden adliye binasına girip adli emanetteki uyuşturucu maddeyi çalmak isteyen, bu amaçla bir odanın kapısını kıran sanığın eylemlerinin mala zarar verme ve hırsızlık suçuna teşebbüsün yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturacağının kabulü gerekmektedir.

DAVA : Sanık H.'nın işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 5237 sayılı TCK'nun 116/4, 119/1, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 12 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, mahsuba ve hak yoksunluğuna ilişkin, Genç Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01.07.2013 gün ve 80-92 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.11.2013 gün ve 23782-17374 sayı ile;

"... İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;

Sanığın esrar çalmak üzere saat gece birde, açık olan tuvalet penceresinden adliye binasına girmek suretiyle konut dokunulmazlığını ihlal ettiği iddia olunan somut olayda girilen yerin kamu hizmet binası olması karşısında, konut veya işyeri olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle de unsurları oluşmayan işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin mahkûmiyetine karar verilmesi...",

İsabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 28.11.2013 gün ve 266438 sayı ile;

"... İtirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. ...

İşyeri, işçinin çalıştığı yer, çalışılan yer, ticari ve sınaî kuruluş, görevin yapıldığı yer, işçinin iş sözleşmesine göre çalıştığı yer anlamlarına gelir. Eklenti ise işyerinin kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan, kolaylaştıran bina ve yapılardır.

Kanun koyucu bu suçun oluşabilmesi için işyeri ve eklentilerinin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentisi olmasını aramıştır. Şu halde herkesin herhangi bir şartı yerine getirmeksizin girebilceği, örneğin; lokanta, banka şubesi, sinema, tiyatro, kahvehane, market gibi umuma açık yerlere halka açık oldukları sırada girildiği takdirde suç oluşmayacaktır. İşyeri dokunulmazlığını ihlal, kasten işlenen bir suçtur.

İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilgili genel açıklamalardan sonra, somut olaya baktığımızda; olayın meydana geldiği yer, adliye binasıdır ve kamuya ait bir binadır. TCK'nun 116. maddesi kapsamında işyeridir. Halka açık saatlerde girilmesi halinde suç oluşmayacaktır. Somut olayda gece girilmesi nedeniyle işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun gerçekleştiğinden mahkûmiyet hükmünün onanması gerekir...",

Düşüncesiyle itiraz kanun yoluna müracaat ederek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve mahalli mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından 24.12.2013 gün ve 32130-20824 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:

KARAR : İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmış olup, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; gece vakti pencereden adliye binasına girip adli emanetteki uyuşturucu maddeyi çalmak isteyen, bu amaçla bir odanın kapısını da kıran sanığın fiilinin, mala zarar verme ve hırsızlık suçuna teşebbüsün yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmayacağının belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya kapsamından;

Başka bir suç nedeniyle aldığı mahkûmiyet hükmünü temyiz etmek amacıyla adliyeye gelen sanığın, yürütülen bir soruşturma kapsamında emanete alınan ve içerisinde esrar maddesi bulunan çuvalı gördüğü, bir fırsatını bulup almak istediği fakat başarılı olamadığı, olay gecesi yüzünü kaşkolla kapatıp, daha önceden açık olduğunu tespit ettiği tuvalet penceresinden adliye binasına girdiği ve güvenlik kameralarının yönlerini değiştirerek uyuşturucu maddeyi aramaya başladığı, koridordaki masanın çekmecesinden aldığı anahtarla gündüz saatlerinde uyuşturucu maddeyi önünde gördüğü odanın kapısını açmaya çalıştığı, ancak anahtarların kapıyı açmadığı, ardından yangın söndürme sisteminde bulunan balta ile içerisinde bir adet bilgisayar ve arşiv evrakı olan odanın kapısını kırdığı, uyuşturucu maddeyi bulamaması üzerine binadan ayrıldığı, güvenlik kamerası görüntülerinden sanığa ulaşıldığı, sanığın müsnet suçlamaları kabul ederek soruşturma aşamasında zararı karşıladığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusunda isabetli bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi için, işyeri kavramı ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu üzerinde durulması gerekmektedir.

Türk Ceza Kanununun "Konut dokunulmazlığının ihlali" başlıklı 116. maddesinin birinci fıkrası; "Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır", ikinci fıkrası ise; "Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur..." şeklinde düzenlenmiştir.

Maddenin işyeri dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen ikinci fıkrasının gerekçesinde; "Birinci fıkrada tanımlanan fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentileri hakkında işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fıkranın uygulanmasında, birinci fıkrada sözkonusu olan koşullar aranacaktır. Niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi alışılmış, mutat olan yerler dışında kalan yerlere rıza olmaksızın girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Avukatlık bürosu ve özel muayenehane bu gibi izinle girilmesi gereken yerlere örnek olarak gösterilebilir. Keza herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği yerlere, söz gelimi süpermarketlere, dükkânlara, mağazalara, halka açık olmadıkları zamanlarda, mesela mesai saatleri dışında rıza hilafına girilmesi halinde de bu suç oluşacaktır. Zira hak sahipleri bu gibi yerlere isteyenin girmesi hususunda daha başlangıçta rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar..." biçimindeki açıklamalara yer verilmiştir.

İşyeri, Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde; "Bir görevin yapıldığı yer, işçinin iş sözleşmesine göre çalıştığı yer" olarak tanımlanmış, öğretide de; "esas olarak belirli bir zaman dilimi içinde ya da sürekli, sınai, sanatsal, bilimsel ve benzeri amaçlara hizmet eden, sabit ya da sabit olmayan kapalı işletme veya satış yerleri" şeklinde açıklanmıştır. (Serap Keskin Kiziroğlu, Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu, Birinci Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2010, s. 68)

Kural olarak işyerleri; sahibi ya da çalışanlarının iznine ihtiyaç duyulmaksızın, zımni bir rızanın varlığı kabul edilerek herkesin girebileceği ve sunulan hizmeti alabileceği, lokanta, dükkân, mağaza, manav, kasap, alışveriş merkezi, tiyatro, kahvehane, hastane, banka şubesi, sinema, okul gibi yerlerdir. Belirtilen yerlere halka açık bulundukları sırada veya mesai saatleri içinde girilmesi suç teşkil etmeyecektir. Ancak girildikten sonra işyeri sahibi ya da çalışanların çıkılması konusundaki uyarılarına rağmen içeride kalınmaya devam edilmesi veya kapandıkları ya da çalışmaya ara verdikleri saatte, örneğin; öğle saatlerinde veya açılmadan önce girilmesi durumunda, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu oluşacaktır.

Açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olmayan şirket binası, doktorun muayenehanesi, avukatlık bürosu, işyerlerinin üretim yapılan atölyesi veya lokantaların mutfak kısmına girilmesi konusunda kural olarak işyeri sahibinin rızasının bulunmadığı varsayılır. Bu nedenle açık bir rıza bulunmadan söz konusu yerlere girilmesi, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturabilecektir. Öte yandan işyerinin bir bölümünün sahibi veya çalışanları tarafından konut olarak kullanılması ve ilgililerin rızaları dışında belirtilen yerlere girilmesi ya da uyarılara rağmen çıkılmaması durumunda ise, işyeri dokunulmazlığının ihlali değil, konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşur.

Belli bir görevin ifa edilmesi nedeniyle, uyuşmazlığa konu olan adliye veya benzeri resmi kurum binaları da TCK'nun 116/2. maddesi kapsamında işyeri olarak kabul edilmelidir.

Uyuşmazlık bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;

Adliye binaları da diğer kamu binaları gibi TCK'nun 116/2. maddesi kapsamında işyeri olduğundan, suç tarihinde gece vakti pencereden adliye binasına girip adli emanetteki uyuşturucu maddeyi çalmak isteyen, bu amaçla bir odanın kapısını kıran sanığın eylemlerinin mala zarar verme ve hırsızlık suçuna teşebbüsün yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturacağının kabulü gerekmektedir.

Nitekim Ceza Genel Kurulunun 10.04.2012 gün ve 2012/9-141-142 sayılı kararında; devlet hastanesi, Ceza Genel Kurulunun 10.06.2014 gün ve 157-314 sayılı kararında da; emniyet trafik tescil şubesi işyeri olarak TCK'nun 116/2. maddesi kapsamında kabul edilmiştir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12.11.2013 gün ve 23782-17374 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,

3- Usul ve kanuna uygun bulunan Genç Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2013 gün ve 80-92 sayılı hükmünün ONANMASINA,

4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.06.2014 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.