ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL

T.C.

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

E. 2012/25893

K. 2013/20214

T. 16.09.2013

* ÇATIDA DELİK AÇARAK KOMŞUSUNUN YATAK ODASINI GİZLİCE GÖZETLEME ( Sanığın Katılanların Başkalarınca Bilinmesini İstemediği Ailevi Yaşantılarına Müdahale Ettiği - Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Oluşacağı )

* ÖZEL HAYATIN KAPSAMI ( Sevişen Çiftin Nefes Alış Verişi Gibi Özel Hayat Kapsamına Giren Seslerin Anlaşılmaz Olsa Dahi Gizlice Dinlenilmesinin Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunu Oluşturacağı )

* ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ( Sanığın Çatıda Delik Açıp Katılan Komşularının Yatak Odasını Gözetlediği/Suçun Oluştuğu - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanacağı/Temel Ceza Belirlenirken Asgari Hadden Ayrılmak Gerektiği )

* ZİNCİRLEME SUÇ ( Sanığın Çatıda Delik Açıp Katılan Komşularının Yatak Odasını Gözetlediği - Suçun Oluştuğu/Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanacağı )

* CEZANIN BELİRLENMESİ ( Sanığın Çatıda Delik Açıp Katılan Komşularının Yatak Odasını Gözetlediği/Özel Hayatın Gizliliğini İhlal - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanacağı/Temel Ceza Belirlenirken Asgari Hadden Ayrılmak Gerektiği )

5237/m.43, 61, 134

ÖZET : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun basit halinin oluşabilmesi için, sanık tarafından, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip bir alet kullanılması gerekmeyip, bir özel hayat olayının çıplak gözle seyredilmesi ya da acıdan kaynaklanan çığlıklar veya sevişen çiftin nefes alış verişi gibi özel hayat kapsamına giren seslerin, anlaşılmaz olsa dahi, gizlice dinlenilmesi yeterlidir.

Sanığın, yatak odasının tavanındaki suntadan kaplamayı ebadında kırarak, komşusu olan katılanlarla ortak kullanılan çatı katına çıktıktan sonra, burada oluşturduğu delikten, özel bir çaba göstererek, katılanların yatak odasını gizlice gözetlediği olayda;

Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, katılanların, başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemedikleri konutları içerisindeki ailevi yaşantılarına müdahale eden sanığın eyleminde özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğunun kabulünde ve sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiş olup, suçun işleniş şekli dikkate alınarak temel ceza tayininde asgari hadden ayrılmak gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

DAVA : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, TCK'nın 134. maddesinde düzenlenmiştir. Özel hayat kavramı; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. TCK'nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde yer alan, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun basit halinin oluşabilmesi için, sanık tarafından, resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip bir alet kullanılması gerekmeyip, bir özel hayat olayının çıplak gözle seyredilmesi ya da acıdan kaynaklanan çığlıklar veya sevişen çiftin nefes alış verişi gibi özel hayat kapsamına giren seslerin, anlaşılmaz olsa dahi, gizlice dinlenilmesi yeterlidir.

Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, yatak odasının tavanındaki suntadan mamul kaplamayı 70*70 cm. ebadında kırarak, komşusu olan katılanlarla ortak kullanılan çatı katına çıktıktan sonra, burada oluşturduğu delikten, özel bir çaba göstererek, katılanların yatak odasını gizlice gözetlediği olayda;

Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, katılanların, başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemedikleri konutları içerisindeki ailevi yaşantılarına müdahale eden sanığın eyleminde özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğunun kabulünde ve sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiş olup, suçun işleniş şekli dikkate alınarak temel ceza tayininde asgari hadden ayrılmak gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

SONUÇ : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.