BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/2041

K. 2014/3138

T. 18.2.2014

* AKIL HASTASI KOCA ALEYHİNE AÇILAN BOŞANMA DAVASI ( Davalı Davacı Kadının Boşanma Davasının Akıl Hastalığına Değil Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedenine Dayandığı - Kocanın Hareketlerinin İradi Olmaması Sebebiyle Kendisine Kusur Yüklenemeyeceğinden Kadının Davasının Reddedilmesi Gerektiği/Kocanın Açtığı Dava Yönünden Boşanma Hükmü Kesinleştiğinden Kadının Talebi Yönünden Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verileceği )

* EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SEBEBİYLE BOŞANMA ( Davalı Davacı Kadının Akıl Hastası Kocası Aleyhine Açtığı Boşanma Davasının Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedenine Dayandığı - Kocanın Hareketlerinin İradi Olmaması Sebebiyle Kendisine Kusur Yüklenemeyeceğinden Kadının Davasının Reddedileceği/Kocanın Açtığı Dava Yönünden Boşanma Hükmü Kesinleştiğinden Kadının Talebi Yönünden Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilmesi Gerektiği )

* AYIRT ETME GÜCÜ BULUNMAYAN KOCAYA KUSUR YÜKLENEMEMESİ ( Davacı Davalı Kocanın Kısıtlandığı ve Babasının Velayeti Altına Alındığı/Ayırt Etme Gücü Bulunmayan Kısıtlının Davranışlarının İradi Olmadığı - Eşini "Raporlu Deli Aptal Şerefsiz Diyerek Aşağılayan Kadının Tamamen Kusurlu Kabul Edileceği/Koca Yararına Maddi ve Manevi Tazminata Hükmolunacağı )

* BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Davacı Davalı Kocanın Kısıtlandığı ve Babasının Velayeti Altına Alındığı/Ayırt Etme Gücü Bulunmayan Kısıtlının Davranışlarının İradi Olmadığı - Eşini "Raporlu Deli Aptal Şerefsiz Diyerek Aşağılayan Kadının Tamamen Kusurlu Kabul Edileceği/Koca Yararına Tazminata Hükmolması Gerektiği )

4721/m. 165, 166/1, 174, 175

ÖZET : Davacı-davalı kocanın akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadının akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası yoktur. Davacı-davalı kocanın hareketleri iradi olmadığı ve bu sebeple kendisine kusur yüklenemeyeceğinden, davalı-davacı kadının Evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının reddine karar verilmelidir. Ancak kocanın açtığı dava yönünden boşanma hükmü kesinleştiğinden, kadının davasında boşanma talebinin konusu kalmamıştır. Bu sebeple davalı-davacı kadının boşanma talebi yönünden "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekir.

Davacı-davalı kocanın kısıtlandığı ve babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığının yıllardan beri süre geldiği sabit olup, davacı-davalının ayırt etme gücü bulunmamaktadır. Ayırt etme gücü bulunmayan kısıtlının davranışlarının iradi olduğu da kabul edilemez ve bu sebeple kendisine kusur yüklenemez. O halde eşini, "raporlu deli, şerefsiz, aptal, vs."diyerek aşağılayan davalı-davacı kadın tamamen kusurludur. Davacı-davalı koca yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına verilen tazminatlar ve nafakalarla kocanın reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı tarafın tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.

2-)Dosyadaki belgelerden, davacı-davalı kocanın akıl hastası olduğu ve 2.7.2013 tarihinde kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadının akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası yoktur. (T.M.K. madde 165) Davacı-davalı kocanın hareketleri iradi olmadığı ve bu sebeple kendisine kusur yüklenemeyeceğinden, davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı davasının reddine karar verilmelidir. Ancak davacı-davalı kocanın açtığı dava yönünden boşanma hükmü 15.1.2014 tarihinde kesinleştiğinden, davalı-davacı kadının davasında boşanma talebinin konusu kalmamıştır. Bu sebeple davalı-davacı kadının boşanma talebi yönünden "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

3-)Davacı-davalı koca 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde yer alan sebeple kısıtlandığı ve babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığının yıllardan beri süre geldiği dosya kapsamıyla sabit olup, bu durumda davacı-davalının ayırt etme gücü bulunmamaktadır. Ayırt etme gücü bulunmayan kısıtlının davranışlarının iradi olduğu da kabul edilemez ve bu sebeple kendisine kusur yüklenemez. 0 halde eşini, "raporlu deli, şerefsiz, aptal, vs."diyerek aşağılayan davalı-davacı kadın tamamen kusurludur. Davacı-davalı koca yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması gerekirken, bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde davalı-davacı kadın yararına maddi (T.M.K.madde 174/1) ve manevi (T.M.K.madde 174/2) tazminata ve yoksulluk nafakasına (T.M.K.madde 175) hükmolunması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle, kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukanda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle 18.02.2014 tarihinde karar verildi.