VASİ ATANMASI TALEBİ

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/5059

K. 2013/6890

T. 29.04.2013

* VASİ ATANMASI TALEBİ ( Merci Tayini Kararlarının Kesin Olduğu/Aleyhine Karar Düzeltme Yoluna Gidilemeyeceği - Yerel Mahkemenin Tüm Delilleri Toplayıp İşin Esası Hakkında Bir Karar Vermesi Gereği )

* YETKİSİZLİK KARARI ( Merci Tayini Kararlarının Kesin Olduğu/Aleyhine Karar Düzeltme Yoluna Gidilemeyeceği - Merci Tayini Kararı Üzerine Yetkisizlik Kararı Verilemeyeceği/Vasi Tayini Talebi )

* MERCİ TAYİNİ ( Merci Tayini Kararlarının Kesin Olduğu/Aleyhine Karar Düzeltme Yoluna Gidilemeyeceği - Vasi Tayini Talebi/Yerel Mahkemenin İşin Esası Hakkında Bir Karar Vermesi Gereği/Merci Tayini Kararı Üzerine Yetkisizlik Kararı Verilemeyeceği )

* KARAR DÜZELTME ( Merci Tayini Kararlarının Kesin Olduğu - Aleyhine Karar Düzeltme Yoluna Gidilemeyeceği )

4721/m. 411

1086/m.25

10.06.1942 gün E.1942/26 K. 1942/16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı

ÖZET : Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Davacıların babalarına yaşlılığı, sakatlığı, ağır hastalığı ve akli melekelerinin yerinde olmaması sebebiyle vasi atanmasını istemiştir. Merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Bu karar davaya daha sonra bakacak yerel mahkemeleri olduğu gibi Yargıtay Dairelerini de bağlar. Hal böyle olunca, yerel mahkemenin tüm delilleri toplayıp işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken merci tayini kararından sonra yeniden yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Mehmet tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların babası A.M.'ya yaşlılığı, sakatlığı, ağır hastalığı ve akli melekelerinin yerinde olmaması sebebiyle vasi atanmasını istemiştir.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25. maddesinde aynen "Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargısal sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, yetkili mahkemenin tayini için Yargıtay'a başvurulur. İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay'ca belirlenir. Yargıtay'ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar" denilmektedir.

Somut olayda, İpsala Sulh Hukuk Mahkemesince; Türk Medeni Kanununun 411. maddesi gereğince 23.08.2006 tarihinde Lapseki Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, Lapseki Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise aynı gerekçe ile İpsala Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle 08.04.2008 tarihinde yetkisizlik kararı verilmiş, dosya yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay 20.Hukuk Dairesine gönderilmiş, anılan Dairece davanın İpsala Sulh Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerektiğine 04.11.2008 tarihinde karar verilmiştir. Merci tayini kararı ile dosya kendisine intikal eden İpsala Sulh Hukuk Mahkemesince yargılama sırasında Türk Medeni Kanununun 411. maddesi gereğince Lapseki Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle daha önce merci tayini kararı olmasına rağmen yeniden yetkisizlik kararı verilmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Bu karar davaya daha sonra bakacak yerel mahkemeleri olduğu gibi Yargıtay Dairelerini de bağlar. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 10.06.1942 gün ve 1942/26-16 sayılı ilamı) Hal böyle olunca, yerel mahkemenin tüm delilleri toplayıp işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken merci tayini kararından sonra yeniden yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nın 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.